"Bir tiyatro hayali bu,
Üstü gemi altı deniz”
Kökünü gelenekten, gücünü gelecekten alan Tiyatro Hayali’nin yeni hayali “Mercaniye Çok Yaşa”, neşeli oyunbazlığı; izahsız mizahı; şarkılarındaki dönem tınıları; sirto’su, longa’sı, sirtaki’si, marşlarıyla ve ibretlik karakterleriyle yine bir zaman tüneline davet ediyor seyircisini.
Osmanlı’nın son zamanları… İmparatorluğun görkemli donanması yirmi yıldır Haliç’te uykuda… Hayal bu ya: içten içe çürüyen bu donanmadaki onlarca savaş gemisinden biri de gemimiz “Mercaniye” olsun. Aslında yıllar önce frenkten satın alınmış bir yolcu gemisi. Top teçhizatı takviyesiyle savaş gemisi kılığına sokup donanmaya katmışlar. Bir yanda Kasımpaşa kahvelerinde pinekleyip ömür çürüten, sayıca yetersiz ve liyakatsiz mürettebat; bir yanda içinde bahçelerin olduğu, tavukların gezindiği, çardakların çatıldığı, ineklerin otladığı ve Devlet-i ‘Aliyye’nin kaderine terk ettiği “Mercaniye”…
“At binenin, kılıç kuşananın; Mercaniye Asaf Kaptan’ın.”
Yirmi yıl boyunca büyük bir azim ve sabırla açık denizlerde kahramanlık hikayeleri yazmayı beklemiş deniz aşığı Asaf Kaptan. Ama gelin görün ki; bu memleket onu da alıkoymuş kurduğu hayallerden. Tayfaları Şerif Ali, Kazel ve Mimhal’le birlikte, bozuk teçhizatlı, çürük gövdeli bu su üstü köyüne mahkum. Fonda bitmeyen savaş söylentileri ve İstanbullunun sırtında ekonomik buhran… Olup bitenin tek şahidi ise geminin gedikli hayaleti Mesaret.
“Mercaniye mi memleket, memleket mi Mercaniye?”
“İzahı olmayan şeylerin mizahı olur” demiş Aziz Nesin…
Gülerek ve güldürerek baş edebiliyoruz aklımızın havsalamızın almadıklarıyla… Dönüp dolaşıp, al baştan-sil baştan maruz kaldıklarımızla… Tekerrür ettikçe çamura saplanan tarihin yapraklarıyla…
“Memleket dediğin su üstüne kurulu bir bahçe artık,
yanaşacağımız her kıyı gurbet bize…”
“Mercaniye” gerçekten de yüzebilecek mi?
O kahramanlık hikayesi sonunda yazılacak mı?
Bir akşamüstü İstanbulluların “Mercaniye Çok Yaşa” tezahüratlarıyla bilinmez bir sefere uğurlayacakları “Mercaniye”nin çapası yosunlarından arınacak mı?
“Padişahım çok yaşa
Devletimiz var olsun
Var ol ey Mercaniye
Çapan tutmasın yosun!”